Geçtiğimiz birkaç haftadır, zihnim karmakarışıktı. Kaygıdan strese ve yeterince uyumamaya kadar , kendimi sisli ve kaybolmuş hissettim. Libidomu düşürmeme yardımcı olduğuna şüphem yok ve kesinlikle sapık sevişmeyi daha zor hale getirdi.

Sis dağılmaya başladı -iyi bir ağlamanın faydası olur- ve geçen hafta tüm duygularımın etkisiyle kendimi akşamdan kalma hissetsem de, seks, şehvet kontrolü fikrine karşı çok daha az dirençliydim.

Öğleden sonranın ortasında elini bana uzattığında, ona uzanmadan önce sadece bir saniye tereddüt ettim. Beni kanepeden çekip koridorda gezdirirken onu sorgulamadım. Aklında açıkça seksi bir şey vardı ve beynim buna karşı koymadı. Hatta, zihnimin karanlık köşelerinde “Ne olursa olsun, hoşuna gidecek” fısıltısını duymuş olabilirim.

Beni soydu, şortum ayaklarımın dibinde birikti. Gömleğim bilinmeyen yerlere fırlatıldı. Eğilerek, areolamı tahrik edip ısırırken göğsümü avuçladı. Sıcaklık amımda derin birikirken bile ciyakladım ve kıkırdadım.

Bacaklarımın arasına uzanıp dudaklarımı okşadı.

“Nazik,” diye mırıldandım. Çok sert olursa klitorisim kış uykusuna yatardı.

“Biliyorum,” diye fısıldadı boynuma doğru, yalayıp emiyordu.

Hala yatağa nasıl düştüğümüzü hatırlamıyorum. Ama parmaklarındaki kayganlaştırıcıyı hatırlıyorum, amımı okşarken, kısmen okşarken, kısmen de sahip olduğum her sıcak, ıslak, hassas noktayı arıyordu.

Küçük, titrek orgazmlar vücudumda dalgalandı. İlki yavaşça artan bir tereddüttü. Ardından daha güçlü, daha güvenli zevk dalgaları geldi. Çenemi yükselen dalgaya karşı sıkmak yerine, soluk soluğa kaldım ve iç çektim, hisler arasında oh-ing ve yes-ing.

Ben zevkten kıvranırken onun horozu kalçamda ve popomda sallanıyor ve seğiriyordu.

“Sikişirken vibratörü almamı ister misin?” Bir kereliğine evet mi hayır mı dediğini umursamadım.

“Hayır. Sadece seni hissetmek istiyorum.”

Ve yaptı. Derinlere battı, zevkten inledi.

Oradan, bunun rahat bir sikişme olacağından emindim . Tıpkı sabah erken sikişlerimiz gibi. Elleri vücudumda dolaştı, neredeyse cildimi ısıyla yakıyordu. Saçları çekti. Meme uçlarını sıkıştırdı. Tırnakları sırtımda aşağı doğru indirdi.

Ama onun aklında başka bir şey vardı.

Dışarı çekilirken belimden tuttu ve çevirdi. Ne istediğini anlamam biraz zaman aldı. Dizlerimin üstünde, kıçım havada, başım yastığa yaslı, beklentiyle neredeyse titriyordum. Köpek stili uzun zamandır en sevdiğim pozisyondur.

Artık yakınlığımızın tadını çıkarmıyordu, amımı dövüyordu, G noktamı tahrik ediyordu. Ilımlı seksin sessiz sesleri gitmişti. Şimdi ikimiz de homurdanıyor ve inliyorduk, ahh-ed ve yes-ed.

Avucu keskin bir şapırtıyla yanağıma indi. Hatırlamadan önce ondan bir saniyelik tereddüt hissettim, gürültü artık sorun değildi. Bir sonraki öncekinden daha sert indi.

“Bunu beğendin mi?” Her kelimeyi soluk soluğa söylerken daha sert ve daha hızlı pistonu çalıştırıyordu.

“Evet, evet, evet,” diye geveledim karşılık olarak. Lanet olsun evet, durma, devam et.

Gürültü yapma, aylardır olduğundan daha yüksek sesle sevişme özgürlüğü, onun çekingenliğini serbest bıraktı. Bu artık sadece fiziksel temasla ilgili değildi.

“Sen benim küçük orospu musun?”

Yatağa doğru olumlu bir şekilde mırıldandım.

“Seni duyamıyorum.”

“Evet Baba, evet, evet, evet!”

Söylediği her pis şeyi hatırlamıyorum. Ta ki geri çekilip vücudumu tekrar bükene kadar. Kaşık pozisyonlarımıza indiğimizde, ikimiz de yatağa rahatlarken bile yoğunluk azalmadı.

“Sen benim horozumu istiyorsun değil mi? Bana istediğini söyle.”

“Evet,” diye geveledim. “Evet, Baba. Senin pipini istiyorum.” Kelimeler asla kolayca gelmiyor, ne kadar kastettiğim önemli değil. Ve o da bunu biliyor.

“Benim boşalmamı istiyorsun, değil mi?”

Kodu, senin amına derin bir şekilde boşalmak üzereyim. Tek bir cevap var.

“Evet, Baba. Evettttt!”

Son bir hamle ve vücudu, uzun zamandır duyduğum en yüksek sesle inlerken kaskatı kesildi. Geldi… ve geldi… ve geldi. İkimiz de yatakta uzandık, zor nefes alıyorduk, hareket etmenin mümkün olup olmadığından emin değildik.

Daha sonra, vücut sıvıları yapışkan deriden temizlendiğinde ve kıyafetler yerine konduğunda, zihnimdeki değişikliği hissettim. Odaklanabiliyordum. Oturup biraz iş yapabiliyordum. Önümüzdeki gün ve hafta için kendimi iyi hissediyordum.

Açıkçası her şeyden çok ihtiyacım olan şey iyi bir sevişmeydi.